Merhabalar.

657’ye tabi düz bir memurun, özel sektöre geçişi ve finansal özgürlük yolculuğunu anlatacağı bloguma hoşgeldiniz. Yazılarıma başlama amacım kira, fatura, temel giderler, sosyal aktiviteler, haftasonu ve yıllık izin finansmanın dışında; paramı tasarruf ederek ikincil bir gelir yaratmak ve ilerleyen dönemlerde çalışmak zorunda kalmadan, daha doğrusu “ben bu işi artık bırakıyorum” dediğimde hayatıma devam etmemi sağlayacak, yaşayacağım şehri veya ülkeyi seçme lüksüne sahip olabileceğim “finansal özgürlük“e kavuşmak.

Atandığım yer doğu olarak geçen ama aslında çok da kötü sayılmayacak bir ilimiz. Fakat İzmir’de doğup büyümüş, İstanbul’da lisans eğitimi almış biri için çok da tercih edilecek bir yer değil. 4 yıl boyunca burada yaşadım. Bulduğum her fırsatta İzmir’e, Antalya’ya İstanbul ve sair yerlere giderek paramı har vurup harman savurdum. “Lan zaten yaşadığım yere bak, tabi ki harcayacağım” dedim. Sadece seyahatlerim esnasında değil, yaşadığım şehirde de imkanları zorlayarak çevre edinmeye, eğlence hayatından taviz vermemeye çalıştım.

Fakat özellikle son dönemde devlet memuru olmanın da eskisi kadar garanti olmadığını idrak etmem ve geriye dönüp baktığımda hiçbir tasarrufumun olmadığını görünce, 2017 yılında Bireysel Emeklilik Sistemini araştırmaya başladım. Fakat sanıldığı kadar getirisi yoktu. Derken fonları araştırarak, en mantıklı yatırımı aramaya başladım. Döviz, mevduat, tahvil, MTA (altın,gümüş vs.) , Borsa derken temettü emeklilerinin hikayelerini keşfettim. Disiplinli ve sabırlı olursam ben de olabilirdim. Tek yapmam gereken nasıl yatırım yapacağımı araştırmak ve tasarruf etmekti.

Sıkı araştırmalar sonucu belirlenebilecek, güven veren, sağlam temellere sahip, yatırım yapan, karlılığını sürekli olarak artıran ve bunu yatırımcısı ile paylaşan, iyi yönetilen şirketlere hisse senedi alımı yöntemiyle uzun süreli tasarruflarla ben de temettü emeklisi olabilir, en azından kendimi finansal olarak güvende hissedebilirdim. Bunun yanında sadece borsa değil, diğer araçlardan da faydalanarak yumurtaları farklı sepetlere koymalıydım.

Bunun için de çok okumalı, yatırımcı psikolojisini anlamalıydım. Bu yolculukta en çok ihtiyacım olacak olan şey sabır ve iradeydi. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktu. Diğer insanlar yapabiliyorsa ben de yapabilirdim.

ve yola çıktım…